17 Temmuz 2011 Pazar

İç Şarkımdan Tempolar

Yılbaşına kadar yazmama kararı almıştım aslında. Biliyorum, daha aylar var yılbaşına. Ama zaten duramıyorum ki yerimde! Yazmayınca dilsiz hissediyorum kendimi, bu bi' tek bende mi oluyor ne?

Kim nasıl hissediyor bilemiyorum ama, ben biraz garibim bu sıralar. Kapımı araladığım tek gerçek aşkın hasretiyle yanıyor kalbim. Özlemekten yorgun düştü bedenim. Uzakta olmak için elbette var nedenlerim. Bunları yazma ihtiyacı hissettim; zira asla eskimeyecek aşkımla yıllar sonra bile telefonda 
çifte kumrular gibi konuştuğumuzu gören herkes şaşkınlıkla bakıyor bana. Şaşırmasın kimse, ilişkiler eskir belki ama aşk ebedidir eğer gerçek anlamda yaşandıysa. Ebedi olan tüm aşıklara, yan yana olduklarında gıptayla bakıyor olsam da, seviyorum arada bir onun sesini duymayı. Bırakın da, bi' de böyle yaşayalım aşkı, sevdayı.


Belki de bu hallerimizden sebep, canım yanmıyor hiç. Hatta zıpır bi' kız çocuğu kadar neşeliyim. Yılbaşını iple çekiyorum mesela. Yaz ortasında yılbaşı beklenmez demesin kimse bana, beklenilen uzakta bile olsa beklemeye değmez mi? Küçük sürprizler hazırladım, yılbaşı kutlaması yapmak niyetindeyim dostlarımla! Eğlenmek istiyorum deli gibi. Hatta o gün, grupça bozalım yeminleri! Sabaha kadar dans edip, gülüp eğlenelim. Varsa başka önerisi olan, değerlendirebilirim.

Ve
 şarkı... 






Tadını çıkarıyorum şu dakikalarda. Hem parti ruhuma, hem de ayrı kalma alıştırmalarıma iyi geliyor. Becerebildiğim kadar eğleniyorum kendi kendime ve becerebildiğim kadar barışmaya çalışıyorum özlem dolu halimle. Bir ses geliyor sonra, uzaktan hafif. Kalbim "cız" ediyor, ağlamakla sabretmek arasında gidip geliyorum. Sabrım kazanıyor. Neyse ki... 

Özetle; sabırlıyım bu aralar.
 


Son demlerinde sabrım. 


Ama olsun, yine de hızlı tempo çalıyor iç şarkım.



30/06/2010 11.00 

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu blog dir.