11 Nisan 2012 Çarşamba

Beni De Götür



Adını koyamadım önce;
Gözucuyla bir baktım suretine.
Tenin öyle güzel kokuyordu ki
Ve gözlerin öylesine yakıcı,
Atladım sana varabilmek için geçmişimin üstünden.

Eskiden Özlerdik Biz, Birbirimizi



Özledim seni.
Yağmur damlalarında sessizliği dinliyorum şuan, 
Seni dinlemeyi en çok istediğim an belki de bu an. 

Çok eski...



Gözlerimden düşüp,
Sessizce içime akıyorsun.
Bilinmezimsin aslında,
Bildiğim hiçbir şeye
Benzemiyorsun.




Çok eskilerden...


Bu matemin adı hasret sevgilim,
İnadına sevda kokuyor yokluğun.
Bir ben duyuyorum bu kokuyu,
Bir ben biliyorum.
Sensizlik de olsa yaşadığım,
Sana ait ya...
Onu da seviyorum.




1 Nisan 2012 Pazar

Aşk Krampları



Şu anda, beni nasıl acıttığını yazmak için çabalıyorum, ama beceremiyorum. İnsan bi' çok acırken susarmış zaten, bi' de çaresizken... Bendeki durumsa ikisi birden. İkisini birden kaldıramaz sanırdım kalbim, güçlü çıktı o da gerçekten!

22 Mart 2012 Perşembe

Sevgili Renkli Karalama Defterim;



Epeydir seni ihmal ettim. Pembe Bigudi'yi daha çok sevdiğimden değil inan, sadece onda daha sınırsız iç çekişlerim. Sen biraz kısa kesmeyi sevdiğinden, seninle dertleşmeyi ne zamandır beceremiyordum ben. Zaten bilirsin beni, bir yere yazsam ötekine yazmaya üşenir bu tembelin eli. 


Bugün doğum günüm ya hani...

Üşengeç Tavşan

Evet tembelim! Uyuşuğum, isteksizim. Hangi işin başına geçersem geçeyim, bir yerde tıkanıyor enerjim. Bilmiyorum neden, belki de artık hayata güvenmediğimden. Ne olacak yani, dağları devirsem? Ne olacak uçarak yaşasam, koşarak ölsem? 


Sonuçta hepimiz aynı yolun yolcusu değil miyiz?


Bunları düşündükçe daha bi' yayılıyorum yatağıma. Ve şarkılar söylüyorum fısıltıyla. Bağıra bağıra şarkı söylemek de nesi? Yeter mi bu kızın ona enerjisi?


Tembelim, uyuşuğum, isteksizim dedim ya... 


Artık yaşamaya bile üşenir oldum valla.

20 Ekim 2011 Perşembe

İsyan

Ne yaptık?

Biz İyiyiz Öyle Mi?

Kaşlarım çatık ve içimde koca bir nefret... Gel de gülümse, gel de hayata kaldığı yerden devam et. Unut hadi yine, tıpkı diğerlerinde olduğu gibi. İçine göm, kalbinde koca bir kabristan var sanki!

Sen Ne Zaman Sussan Ben Yazar Oluyorum

Seni sevdikçe büyüdü kelimelerim. Sen bana aşkı verdin, ben onları cümlelere çevirdim. Her cümlede seni yeniden sevdim. Seni sevdikçe yazdım, yazdıkça sana bağlandım. Bir tür zincirden oluşuyordu benim aşkım. Bileklerimi emanet ettim o zincirlere ve kölen oldum binbir kere.

Git (me)

Sen yoksun diye tersine mi dönecekmiş Dünya? Dönsün, zaman kaybetmesin o halde. Hissetmem hayat yerle bir olsa bile...

18 Ekim 2011 Salı

Şekersiz Kek

Şekersiz kekler yapmıştım bir kere. Çocuktum o zamanlar, hevesliydim sadece. Bütün malzemelerim tamdı da, nasılsa şekeri unutmuştum işte. Fırından çıktığında çilek soslu keklerim, baygınlık geçiriyordu tatlı krizlerim. Fakat hangisini ısırsam acıydı. Hangisini ısırsam şekerden yana şanssızdı.

Sevmek Yük Gelirse

Birini sevmek yük gelirse kalbine, vicdanını koy eline.

Kirli Beyaz Gelinlik

Yeni modaymış, kirli beyaz gelinlik. Her genç kızın hayalini süslermiş. İmrenirmiş izleyenler, kıskanırmış tüm güzeller.

Oysa böyle miydi eskiden? Kar beyaz olurdu gelinlik dediğin. Etiketiydi, saflığın ve masumiyetin.

Şimdi kirlenen, beyazlar mı gerçekten?

Yoksa genç kızlar mı asıl kirlenen, eskitilen?

Cinayet

Bir bakıma iyi bir şey galiba yalnızlık. En azından savaşların sadece kendinle. Bir başkasına laf anlatacağına, uğraş kendi deliliğinle! Öldürdüğün ruhun için hapis cezası da veren olmaz hem. Hem katil ol, hem maktul. Durma hadi, çek kendini vur!
Bu blog dir.