20 Ekim 2011 Perşembe

Sen Ne Zaman Sussan Ben Yazar Oluyorum

Seni sevdikçe büyüdü kelimelerim. Sen bana aşkı verdin, ben onları cümlelere çevirdim. Her cümlede seni yeniden sevdim. Seni sevdikçe yazdım, yazdıkça sana bağlandım. Bir tür zincirden oluşuyordu benim aşkım. Bileklerimi emanet ettim o zincirlere ve kölen oldum binbir kere.

Gün geldi yokluğun çıkageldi evime. Sen yazılı kağıtlar doldu çekmecelerime. Nereyi aralasam yığınla kelime... Seni yazmıştım bulduğum her yere. Küçük dağlar yığılmıştı ben yazdıkça. Ben yazdıkça aşkın dağ gibi olmuştu içimde.

Şimdi susyorsun ya hani... Bana iyi geliyorsun sevgili. Seni özledikçe yazıyor, yazdıkça hafifliyorum sanki. Öyle ki ne zaman acısa içim, ne zaman dayanılmaz ağrılar çekse kalbim, hemen harflere koşuyor ellerim. Parmaklarım dertleşiyor yazılarımla, adeta dökülüyor içim. Evet, çokça parçalanıyorum aslında. Ömrümden gidiyor birden fazla ömür oysa. Ama acımıyorum pek fazla. Daha dayanılır oluyor hayat, yazdıkça.

Sustuğunda, bana kötülük ettiğini sanıyorsun ya... Sen ne zaman sussan ben daha bi' yazar oluyorum aslında.

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu blog dir.