18 Ekim 2011 Salı

Rüyalardan Bozmadır Benim Ölümlerim

Derinde bir yerde, bilmediğim bir saatte, asla olmayacak bir şey oldu düşümde.

Uyandım birden bire. Nefes nefese...

Tepkisiz ve soluk gözlerle baktım boş boş önce. Doğruldum sonra. Yatağım gıcırdadı bağıra bağıra. Durdum. Baktım dışarıya. Gülümsedim Güneş'e. Uzandım gökyüzüne. Uçtum bilinmeyene.

Prenses oldum, peri kızı oldum, kraliçe oldum. Pembelere boyandım, gerçeklere firardım, yokluğuna yandım. Onca güzel şeyin arasında utanmadım, bir güzel ağladım. Gözlerimi açtım. Yalnızdım.

Nemli gözlerimde mutlu bir rüyaydı gördüklerim sadece. Gerçeğe dönünce... Yine aynı kabusa yaşamak diyordum işte.

Nefesimi tuttum, burnumu tıkadım. Ağzımı sıkıca kapattım ve daldım yokluğunun en derinine. Balıklama hem de! Yüzme bilmiyordu ruhum. Can simitlerim kayıptı. Çırpındım yokluğunda, haykırdım. Kimseye duyuramadım.

Öldüm yine. Bir kere daha ve toplamda bin kere...

Yokluğunun denizinde...


Günaydın sevgilim. Rüyalarımı öldüren yeni gerçeklerine...

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu blog dir.