Kısa etekleri olurdu umutların. Uçuşurdu rüzgârda usulca. Pembe ince çorabı kaçsa da gülerdi en acınası haline, kahkahalarla. Kahkaha atmak nefes almak gibiydi ona. Umutları ve kahkahaları eşliğinde dans ederdi hayatla. Gün olup büyüyeceği hiç gelmemişti aklına. Aynaya düştüğünde olgun yüzü, bir daha sığamadı kısa etekler içine. Büyümüştü ya... Hayalleri gibi bacaklarını da kapatmalıydı ne de olsa.
Ve pembe, sadece çocuklara yakışırdı aslında.
Büyümek böyle bir illetti ve o da karşı koyamadı bu hastalığa.
Öldü gençliği kollarında...
0 yorum:
Yorum Gönder